Dünya Toplum Dansları Nelerdir?, Dünya Toplum Dansları Listesi

International Style Latin             

Cha Cha
Samba
Rumba
Jive
Pasodoble

           International Style Standart             
Waltz
Tango
Foxtrot
Quick Step
Viennese Waltz

           American Style Rhythm             
Cha Cha
Rumba
Mambo
Bolero
Swing
Merenque
Samba

           American Style Smooth             
Waltz
Foxtrot
Tango
Viennese Waltz

           Performance Dance             
Argentine Tango
Milonga
Valser Tango

           Club Dance Latin              
Salsa
Merenque
Cha Cha
Samba
Mambo
Rumba

             Collection            
Slow Rock
Two Step
Club Free Style
Club Swing
Hustle
Lindy Hop
Charleston
Polka
Western
Balboa

Unutulmayan Danslar              
Rock’n Roll
Twist
Kalipso
Lambada
Reggae
Limbo
Congo
Bogie Bogie
Madison
Surf
Kozaçok

             Diğer Danslar             
Electric Bugi
Break Dance
Hip-Hop
Rap
Electro Rock
Poping

           Ülke Dansları           
Can Can (Fransa)
Flamenko (İspanya)
Sirtaki (Yunanistan)

           Free Style Dance             
Shake
Gamaguçi
Bagoloo
Stomp
Funky
Jerk
Broadway
Zig-Zag
Menfis
Bump the bump
Jump
Hully Gully

Bale Dansı Nasıl Yapılır?, Bale Hakkında Kısa Yararlı Bilgiler

Bale Nasıl Yapılır?, Bale Dansı Hakkında Kısa Bilgiler

Rönesans dönemi İtalya’nın dünyaya armağanı olan bale dinginliğin ve asilliğin sembolüdür. Mim sanatçılarının tiyatro ve halk danslarında kullandıkları küçük adımlardan ortaya çıkan bale kibar ve ritmik figürleri içinde barındırır.

Türkçe hareket etmek anlamına gelen İtalyanca ballo kelimesinden türetilerek dansın içeriğine uygun bir isim kazanmıştır. Erkek dansçıya balet, kadına ise balerin denir.

Tarihçe

Baleyi İtalya mim sanatçılarının Ortaçağ ve Rönesans tiyatrolarındaki hareketler ve geleneksel halk danslarındaki figürlerle oluşturdukları bilinir. Fransa kralı IV. Henry’nin sanatçı ruhu ile desteklediği ve gelişmesine katkıda bulunduğu dans 16. Ve 17. yüzyılda Avrupa’dan tüm dünyaya yayılmıştır.

XIX Louis dansla ilgilenmesi sebebiyle de balenin altın çağının yaşanmasına ortam hazırlamıştır. Bu dönemde kostümler ve aksesuarlar şekillenmiştir. Zenginlik ve asalet göstergesi olarak kullanılmış ve soylu bir yapı kazanmıştır. 18. yüzyılda etkisinde olduğu opera sanatından sıyrılarak bağımsızlaşmıştır.

George Noverra’nın büyük etkisi ile koreografi çalışmaları ve müziklerin oluşturulması söz konusudur. 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra da Rusya’ya yayılmış ve ünlü Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran baleleri sergilenmiştir.

Nasıl Yapılır?

Vücudun bütün ağırlığının parmak uçlarına verildiği bir dans olarak balenin kolay olduğunu söylemek zordur. Sıkı ve düzenli bir çalışma sürecini gerektirir. Yıllarca yapılan bir danstır. Klasik diyebileceğimiz müzikler eşliğinde çok sayıda dansçı ile birlikte yapılır. Belirli bir koreografisi ve hikayesi vardır. Ayrıca tütü, point, mayo vb. kıyafetlere ihtiyaç duyulur.

Tiyatro öğelerini de içinde barındırdığı için oyunculuk yeteneğine de ihtiyaç duyar. Dans okullarında ve kurslarında verilen bale eğitimi ile uzman eğitmenler eşliğinde bu dansı severek yapmak mümkündür.

Kaç Yaşında Başlamak Gerekir?

Ne kadar erken yaşta başlanılırsa o kadar çabuk öğrenilmesi mümkün olacaktır. Önerilen 4-11 yaşları arasında baleye başlanmasıdır. Bu yaşlarda da kişinin ailesine büyük görev düşmektedir. Dansa yeteneği ve ilgisi olduğunu gördüğünüz çocuğunuzu bir dans kursuna götürmeli ve ona destek olmalısınız.

Yararları Nelerdir?

Erken yaşta başlanılması önerilen balenin fiziksel ve ruhsal birçok yararı bulunmaktadır. Zor ve yorucu bir dans olan balenin uzun yolunda öncelikle sabır ve sevgi gerekir. Zamanla görülen olumlu etkileri ve elde edilecek başarılar ile kişinin yaptığı dansa duyduğu saygı artacaktır.

Küçük yaştaki bireylerde daha çok faydasını görebileceğimiz bale yapmanın belli başlı yararlarına bakarsak:

Omurilik yapısını geliştirir.
Sağlıklı bir şekilde büyümeyi sağlar.
Çocuğunuzun kendini ve vücudunu tanımasını sağlar.
Yanlış duruş şekillerini düzeltir ve kişinin dik durmasını sağlar.
Müzik bilgisinin ve kulağının gelişmesine katkıda bulunur.
Özgüven duygusunu geliştirir.
Esnek bir vücut yapısının oluşmasını sağlar.
Eğlenme ve öğrenme durumlarını bir arada harmanlar.
Grup halinde çalışmayı öğretir.
Planlı ve programlı yaşamaya katkı sağlar.
Sağlıklı ve dengeli büyümeye yardımcı olur.
Kilo almayı engelleyici figürleri vardır ve vücudu şekillendirir.
Siz de en yakın ve bütçenize uygun ücretli bir kursa başvurarak çocuğunuzun bu alanda eğitilmesini sağlayabilirsiniz. Kim bilir ünlü bir balet ya da balerinin yetişmesinde ilk adımı atmış olacaksınız.

Yeşil Biber Nelere İyi Gelir?, Sivri Biberin Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Tüm sebzelerin neye iyi geldiği hakkında detaylı bilgiyi BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİNDE bulabilirsiniz…

Uzmanlar, biberlerde, bol beta karoten, C, P ve K vitaminleriyle bazı alkoloidler bulunduğunu kaydederek, bunların, mideyi kuvvetlendirdiğini, iştah açtığını ve mide tembelliğini giderdiğini söylüyor. Özellikle acı biberin, erkeklerde cinsel isteği arttırdığını belirten uzmanlar, P vitamini ile damarları yumuşatıp kanamayı önlediğini, K vitamini ile de kanın pıhtılaşma kabiliyetini arttırarak kanamaları durdurduğunu bildiriyor.

Patlıcan Nelere İyi Gelir?, Patlıcanın Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Uzmanlar, patlıcanın, A vitamini, fosfor ve kendine has bazı esanslara sahip olduğunu, bunlarla sinirleri teskin ettiğini ve kalp çarpıntısını giderdiğini vurguluyor. Patlıcanın pankreas, karaciğer ve böbrekleri kuvvetlendirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki fazla suyu dışarı boşalttığını ve kilo verdirdiğini kaydeden uzmanlar, şeker hastalarının, patlıcan salatasından çok fayda gördüğünü, kansızlığa iyi geldiğini, kanı arttırdığını ve kalbe sükunet verdiğini ifade ediyor. Uzmanlara göre, patlıcan, en sağlıklı olarak kül veya ocakta pişirilip kabukları soyulmalı ve ince kıyılmalı.

Lahana Nelere İyi Gelir?, Lahananın Faydaları İçeriği ve Özelikleri

Bol miktarda B, C ve E vitamini ve potasyum içeren lahananın, şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı olduğunu belirten uzmanlar, bol arsenik, kükürt ve vitaminleri ile kanı temizleyip cildi güzelleştirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attığını bildiriyor. Uzmanlar, lahananın kansızlığı giderdiğini ve kansere karşı etkili olduğunu da kaydediyor.

Uzmanlar, sadece lahana çeşitlerinde bulunan U vitamininin, mide ve bağırsakların iç yüzeyini koruduğunu, oralardaki yaraların iyileşmesini sağladığını da vurgulayarak, bu sebzenin, yaşlanmayı önleyici ve kalp krizine karşı koruyan bir mineral kabul edilen selenyumun kaynağı olduğunu hatırlatıyor. Uzmanlar, selenyumun ayrıca, sağlıklı görünüşlü bir cilt verdiğini ve erkeğin cinsel gücünü arttırdığını da belirtiyor.

Patates Nelere İyi Gelir?, Patatesin Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Patates ve diğer sebzeler hakkındaki detaylı bilgiyi bilgi paylaşım forumunda bulabilirsiniz…

Avrupa ve ABD de mutfağın baş köşesinde yer alan patatesin besleyici maddelerinin çoğunluğunun, kabuğunun hemen altında veya yakınında olduğunu belirten uzmanlar, bu sebeple patatesin, kül veya buharda pişirildikten sonra soyulması gerektiğini vurguluyor.

Patatesin mutlaka salata veya soğanla yenilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, patates, yağda kızarmış olarak yenmezse kilo aldırmadığını, şişmanlar ve şeker hastaları için iyi bir gıda olduğunu bildiriyor. Şeker hastalarının, ekmek yerine bol patates yiyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak potasyumun zayi olmaması için, patateslerin külde veya çift tabanlı tencerede pişirilmesi gerektiğini kaydediyor.

Uzmanlara göre, patatesin yaklaşık yüzde 20 si karbonhidrat ve kalori değeri oldukça düşük. Bol B vitaminleri, C vitamini, protein, kalsiyum, demir ve fazla miktarda potasyum içeriyor. Orta boy bir patates, günlük C vitamini miktarının 1/3 ünü temin ediyor. Sindirimi kolaylaştırıyor. Bağırsakları, böbrekleri ve kanı temizliyor, kabızlığı önlüyor. Kansere karşı koruyor ve yorgunluğa karşı birebir.

Domates Nelere İyi Gelir?, Domatesin Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Bol ve çeşitli vitaminleri, mineralleri ve faydalı organik asitleri ile tıbbi değeri çok yüksek bir sebze olan domatesin, vücuda kükürt, fosfor ve organik sodyum verdiğini vurgulayan uzmanlar, bir domatesteki C vitamininin, tavsiye edilen günlük miktarın yüzde 50 sinden fazla olduğunu bildiriyor.

 

Uzmanlar, domatesin damarları yumuşattığını, kanı durulttuğunu, üre miktarını düşürdüğünü, vücudu gençleştirdiğini belirterek, kalp, karaciğer, böbrek bozuklukları ve şekerliler için çok faydalı olduğunu ifade ediyor.

Domatesin, böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ifade eden uzmanlar, vücutta biriken üre asidi ve ürat tuzlarını eriterek idrarla dışarı attığını, vücutta biriken suyu boşalttığını kaydediyor. Uzmanlar, kansere tutulmamak için domatesin iyi bir sebze olduğunu bildiriyor.

Domatesin C ve E vitaminleri içerdiğini, zengin bir potasyum kaynağı olduğunu ve çok az miktarda tuz bulunduğunu söyleyen uzmanlar, yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu ve vücudun su tutmasını engellediğini ifade ediyor. Domatesin hazmı kolaylaştırdığını, özellikle nişastalı yiyeceklerin (hamur işleri, kuru erzak) kolay sindirilmesini sağladığını vurgulayan uzmanlar, kabuk ve çekirdekleriyle bağırsakları harekete geçirdiğini ve pekliği giderdiğini belirtiyor.

Soğan Nelere İyi Gelir?, Soğanın Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildiriyor. Soğanın, vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü kaydediyor. 

Fazla soğan yenen ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü bildiriyor. 

Uzmanlar, ağızda soğan kokusunu gidermek için yemekten sonra biraz ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu söylüyor. Uzmanlar ayrıca, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yere kaldırılması gerektiğini, çünkü soğan ve patatesin birbirini etkilediğini ve soğanın, patateslerden salınan nemle yumuşadığını hatırlatıyor.

Roka Nelere İyi Gelir?, Rokanın Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Rokanın Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Roka ve diğer sebzeler hakkında detaylı bilgiyi bilgi paylaşım sitesinde bulabilirsiniz…

Çeşitli esansları, P ve K vitaminleri, çok faydalı mineralleri içeren rokanın, karaciğerin dostu, mideyi kuvvetlendirici, kansızlığı gideren, cinsel gücü çok arttıran bir yeşillik olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, yeşil salata şeklinde yenen rokanın, tadı ve asitleri ile mideyi çalıştırdığını, hazmı arttırdığını, iştahı açtığını, böbrekleri çalıştırdığını, idrar söktürdüğünü ve karında toplanan suyu boşalttığını bildiriyor.

Tere Nelere İyi Gelir? Terenin Faydaları İçeriği ve Özellikleri

Terenin, çiğ salatalara lezzet ve canlılık kattığını, ayrıca değerli bir sebze suyu olduğunu vurgulayan uzmanlar, çeşitli vitaminler ve özellikle C vitamini, bazı faydalı esanslar ve mineralleri ile çok tesirli ve faydalı olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, terenin, karaciğer, böbrek ve bronşları çalıştırdığını, gribi geçirdiğini, kanda şekeri düşürdüğünü, kansızlığı giderdiğini, acı tadı ve diğer maddeleriyle mideyi çalıştırıp hazmı arttırdığını, iştahsızlık çekenlere çok fayda verdiğini, bol demiri ile kanı tazelediğini, kansere karşı koruduğunu, bağırsaklardaki çeşitli solucanları döktüğünü kaydediyor.

Uzmanlar, terenin sinirleri dinlendirdiğini ve cinsel isteği arttırdığını belirterek, çiğ olarak, az miktarlarda yenilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlar, fazlasının zarar verdiği uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor.