İlginç Bilgiler!

Herkese yeniden merhabalar, bu makalemizde sizlere yeni yeni gelişmekte ve harika bir site olan BilioBu’yu tanıtacağız…


İnsanlar genellikle boş vakitlerini değerlendirecek kaliteli siteler ararlar. Fakat buldukları siteler ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılamaz, ya reklam doludur ya da kalitesiz içeriklerle kaplıdır. Hal böyle olunca farklı site arayışları içine girilir. İşte tam da burda BilioBu devreye giriyor. BilioBu’da ilginç bilgiler öğrenerek ufkunuzu genişletebilir ve haberleri hiç sıkılmadan takip edebilirsiniz.BilioBu insanlara kaliteli içeriği reklamsız, özgün bir halde sunuyor. Farklı kategorileriyle kullanıcılarına hizmet eden bu site iç sıkıntınızı tam anlamıyla alıp götürecek. Farklı haber anlayışıyla bilgilendirirken eğlendiren ender sitelerden olma yolundadır. Haberlerden sağlığa, sağlıktan güzellik sırlarına, güzellikten sırlarından ilişkilere, ilişkilerden kolay yemek tariflerine kadar her konu hakkında bilgi veren BilioBu insanların ihtiyaç duyduğu her türlü konuyu içinde barındırmaktadır. Sizler de Biliobu.com sitesini ziyaret ederek kahvenizi yudumlarken farklı içeriklerin tadını çıkarıp, keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Komik Videolar ve Capslerin Paylaşıldığı Site

Sadece eğlence amaçlı kurulan bu site yavaş yavaş yayılmakta. Çeşitli kategorilerden oluşan KahkaHane isimli sitede komik videolar dahil beş kategori bulunmakta. Bu site ziyaretçileri bir hayli eğlendiriyor. İnsan eğlenirken dinlenebilmek için dışarıda gezinmeyi ve eğlence ortamlarına katılmayı pek tercih etmez, etmemelidir de. Bu tarz ortamlar insana sınırsız eğlence kaynağı sunuyor olsa da dinlendirmekten öte, eğlendirirken bir yandan da bireyi yoruyordur. Bu yüzden yalnızca ertesi gün tatil olduğunda ve herhangi bir ekstra işi bulunmadığında dış mekanlara akarak eğlence ortamlarına katılabilir.

www.KahkaHane.com

Kişinin yorulmadan eğlenebilmek için en çok tercih ettiği yol bilgisayarında eğlenmektir. Kahkahane sayesinde sınırsız sayıda eğlence kaynağı bulabilir, gününü daha güzel bir şekilde sonlandırabilir. Aynı zamanda güne dinamik ve neşeli başlamak istiyorsa kahkahane tarafından yayınlanan capslere ve komik videolara da bakabilir. Bu sayede günü daha dinç başlayacaktır. İnsan güne başlıyorsa muhtemelen gün sonuna dek çizgiyi bozmayacak, aynı şekilde devam edecektir. Güne dinç ve neşeli başlamak iş performansını da olumlu etkileyen bir kavramdır. Tam aksine güne yorgun ve sıkıcı bir havayla başlarsak iş performansımız istemediğimiz seviyelere kadar düşüşler yaşayabilir. Zamanla gelişen internete oranla komik videolar ve eğlenceli görüntüler yayınlayan siteler de gelişmeye devam ediyor. Bu sayede günün her saatinde eğlenceli bir kaynak bulabiliyor ve neşe kazanmak için herhangi bir ortama dahil olmak zorunda olmuyoruz.

El Ve Ayak Bakımı Nasıl Yapılır?, Evde El Ve Ayak Bakımı

Uzmanlar, manikür yapmanın en iyi zamanının, alınacak uzun ve ılık bir duş sonrası olduğunu bildiriyor. Tırnak etlerinin yumuşaması ve manikürden iyi bir sonuç alabilmek için, ellerin sabunlu suda bir müddet bekletilmesi gerektiğini belirten uzmanların diğer önerileri ise şöyle:

Ojenizi temizledikten sonra yumuşaklık ve parlaklık kazanmaları için, tırnaklarınızı limonla ovun. Tırnak etlerinizi kesmek yerine, tırnak çubuğu ile dibe doğru itin ve temizleyin. Yumuşak ve sterilize edilmiş bir törpü ile tırnaklarınızı düzeltin. Ellerinize nemlendirici sürmeyi unutmayın. Ellerinizi son kez ılık suda duruladıktan sonra tekrar nemlendirici sürün. Tırnaklarınıza önce sertleştirici sürün. Böylece tırnaklarınız hem güçlenecek hem de kalıcı parlaklık kazanmış olacak. Ojenizi sürdükten sonra, çabuk kurumasını istiyorsanız, ellerinizi buzlu suda bir müddet bekletin. Tırnaklarınızı ve ojenizin rengini korumak için, bir kat da tırnak koruyucusu sürebilirsiniz.”

Şımarık ayaklar

Uzmanlar, yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakımlı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre ayrı bir önem verilmesi gerektiğini de kaydediyor. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikürün, yazın en fazla üç haftada bir yapılmasını öneren uzmanlar, ojeleri iyice temizledikten sonra ayakların sabunlu ve limonlu suyun içinde yaklaşık 10 dakika kadar bekletilmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, deniz, kumsal gibi faktörlerden ayakların mikrop kapıp enfeksiyonlara maruz kalmaması için, tırnakların etlerin dibinden kesilmemesi gerektiğini hatırlatarak şu önerilerde bulunuyor:

“Tırnaklarınızı yuvarlak değil, düz kesmeye dikkat edin. Çabuk uzamaması için etlerinizi kesinlikle kesmeyin. Ayaklarınıza ponza taşı ile masaj yapın. Ağrıyan ve şişen ayak bileklerinizi, ılık suda dinlendirin. Kan dolaşımını düzene sokmak için ise ayak masajınızı ayaklardan dizlerinize doğru yapın. Ayaklarınızı suda bir müddet bekletin ve havluyla nemini alın. Daha sonra da dilediğiniz renkte bir oje sürün. Pedikürünüz bittikten sonra, ayaklarınıza bakım kremi sürün ve sprey sıkın.”

Uzmanlar, çok yürüyen kişilerin ayaklarını mutlaka dinlendirmesi gerektiğini de ifade ederek, bunun için yapılacak işlemin çok basit olduğunu anlatıyor:

“Orta boy bir leğenin içine sıcak su doldurun, içine antiseptik veya deniz tuzu katarak erimesini bekleyin. Ayaklarınızı 15 dakika boyunca bu suyun içinde dinlendirin. Daha sonra ayaklarınızı sudan çıkarın, iyice kurulayın ve yorgunluk alıcı bir jel veya krem ile bir süre masaj yapın.”

El ve ayak bakımınız ve için evde yapabileceğiniz, basit, kısa süreli ve etkili öneriler…

* Gece yatmadan önce ellerinizi bir kabın içine koyduğunuz zeytinyağına batırın. Yaklaşık 10 dakika kadar tutun. Çıkarın, kurulayın ve pamuklu bir eldiven giyerek yatın, sabah kalktığınızda yumuşacık olduğunu göreceksiniz.

* Bir kabın içine bir miktar susam yağı koyun ve bir limonun yarısını sıkın. İyice karıştırdıktan sonra tırnaklarınıza sürün, beslendiklerini, güçlendiklerini göreceksiniz.

* Ilık suyun içine nane yapı, susam yağı ve bir miktar pudra dökün. Ayaklarınızı, bacaklarınızı bu karışımla ovun. Kuru ciltler için harika bir karışım.

Pitbull Bakımı ve Eğitimi Nasıl Yapılır?, Pitbull Cinsi Köpek Bakımı (‘Detaylı’)

Yavru köpek almak istiyorsanız yaşı minimum 2 ay olmalıdır.Bunun nedeni ise anne sütünü 2 ayda yeteri kadar alabilmesidir.2 ay sorunsuz anne sütü içen yavru hastalıklara pek sık rastlamıyacaktır.Soru cevap halinde daha kaliteli olur öyle devam edelim..

PİTBULL BAKIMI

– 2  3 aylık Pitbull’umu aldım ne ile besliyecem ve kaç öğün vericem?

Size tavsiyem 3 veya mümkünse 4 öğün besleyin….
Her öğünde az bir miktar süt mutlaka bulunsun.Fakat dikkat edin aşırıya kaçarsanız kısa süreliğine ishal olur.Mama olarak tavsiyem Proplandır.Fakat yavrular kuru mama yemeye pek meğilli değildir.Bunun çözümü şöyledir ; Kuru mamayı bir kaseye koyun,ıslak kedi/köpek mamasından az bir miktar alın ve koyun.Bir çorba kaşığı kadarda süt ekleyin.10dakika bekletin kuru mamalar şişecektir.Hepsini karıştırın ve lapa haline getirin.Afiyetle yer emin olun,benim haylaz cok severdi açıkçası.

-Pitbull’umun kulaklarını kestirmek istiyorum kaç aylıkken uygundur ? 

Aslında kulak kesme yandaşı değilim fakat burdaki görevimiz bilgi vermek…Bunu atlamıyalım.Kulak kesimini katiyen kendiniz yapmayın veteriner hekime goturun. En az 3 en fazla 6-7 aylık ken kestirin bu yas ortalaması uygundur.

PİTBULL EĞİTİMİ

-Pitbull’umun eğitimine kaç aylıkken başlanmalı ?

Eğitimine göre yaşıda değişir.3 aylıkken porfessional komutları öğretmeye kalkarsanız soyle olur. “ilk okulda fizik öğrenmek” Bu nedenle köpeğinizin yaşı büyüdükçe daha zorlu komutlara geçebilirsiniz. Tuvalet eğitimi ; Evinize veya bahçenize girdi anda başlar,bu eğitimin yaş sınırlaması yoktur. Basit Komutlar (Otur,yat vb.) ; 3-12 ay uygundur.Fakat 1 yaşına kalmayınız daha cok zorlanabilirsiniz. Zorlu komutlar (Yuvarlan,zıpla,sürün vb.) ; 6-12 ay uygundur.

-Köpeğim 1 yaşını geçti günde kaç öğün ve ne vermeliyim ? 

2 öğün yeterli olacaktır.Sabah akşam yaparsanız cok iyi olur. Kuru mama idealdir. MArka tavsiye etmemi isterseniz her zaman ki gibi Proplan olacaktır.  Düzenli olarak aşı yaptırın ki parazit veya diğer hsatalıklar bulaşmasın.Aşı karnesini her zaman yanınızda bulundurun bir sorun olduğu zaman gösterin.Karne tamsa hiç bir müdahale yapılamaz.Müdahale devam ettiği takdirde polisi arayabilirsiniz.Buda küçük bir hatırlatma olsun.
Yavaş ve emin adımlarla ilerliyoruz sizlerin sayesinde sağlıkla kalın Allah hepimize dostlarımızla birlkte uzun uzun ömürler versin saygılar..

Kangal Köpeği Bakımı Nasıl Yapılır?, Kangal Cinsi Köpek Bakımı (‘Detaylı’)

Kangal cinsi köpekler, köpek ırkları içinde en kıymetli olanlarındandır. Dünya genelinde haklı bir üne kavuşan kangal cinsi köpeklerin değeri de her geçen gün daha fazla anlaşılmaktadır. Kangal cinsi köpeğe sahip olmak isteyenler ya da hali hazırda sahip olanlar bilmelidirler ki kangal yetiştirmenin bazı incelikleri vardır. Önemli olan bu ırkın özelliklerine uygun şartlar ve yerlerde bakımlarının yapılması gerektiğidir. Bu makalemde uğruna festivaller düzenlenen (her yıl 10-12 Temmuz arası) kangal cinsi köpekleri yetiştirirken nelere dikkat etmeniz gerektiğini ve kangalların bakımına dair pratik ipuçlarını sizlerle paylaşacağım…
 
Kangal Cinsi Köpeklerin Barınması – Kangallar İçin Barınaklar

Kangal köpeğinin barınması için hazırlanan barınak, kangalın yetiştirilme amacına ve şekline göre belirlenir. Barınaklar tek ve toplu yetiştiriciliğe göre farklılık gösterir. Tek köpek için kulübe şeklinde barınak yapılmalıdır. Bu kulübeler ahşap, betonarme veya plastik olabilir.

Kulübelerin çatı kısmı meyilli olup, öne doğru çıkıntılı bir bölme olmalıdır. Çatı sac, atermit veya ondülin ile kapatılmalıdır. Ayarlanabilir bir kapının olması gerekir. Kulübelerin iç kısmı düz ve boyalı olmalı, çivi çıkıntısı ve/veya kıymık çıkıntısından arındırılmış olmalıdır. Kulübenin hacmi hayvanın cüssesine göre rahat yatacak ve giriş çıkışta zorlanmayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bir köpek kulübesi 1 metre uzunluğunda ve 90 cm. yüksekliğinde yapılabilir. Köpek kulübenin içinde ayağa kalkabilmeli ve kendi çevresinde rahatça dönebilmelidir. Kulübenin içi ve dışı kötü hava koşullarının çürütücü etkisini ve parazit yuvalarının oluşmasını önlemek için boyanmalıdır.

Kulübe periyodik temizlikler için, söküp takılacak şekilde yapılırsa daha iyi olur. Ayrıca köpeğin yattığı zemin topraktan biraz yüksek olmalıdır. Altları daima kuru olmalı, nemli, rutubetli yerler köpeğin hastalanmasına ve sağlıksız yaşamına neden olur.

Toplu olarak barındırılacak köpekler için, hayvan mevcuduna göre değişiklikler yapılabilir. Bu barınakların genelde, hayvanın soğuk havalarda girebileceği bir bölümünün olması gerekir. Ayrıca doğum bölmeleri ve çiftleşme bölmelerinin olması gerekir. Bu bölmeler aynı çatı altında ve birbirine bitişik olarak ortada 2 metrelik bir koridor olmalıdır. Koridorun sağ ve solunda 3 – 5,5 m’lik kulübeler ve kulübe yüksekliği 2,5 metre olmalıdır. Kulübelerin aydınlık olması gerekir. Kulübelerin önündeki dış gezinti yerlerinin 2,5 x 5 metrelik genişlik ve uzunlukta olup, etrafı köpeğin atlamasını önlemek amacıyla 180-200 cm yükseklikte olması gerekmektedir.

Barınakların mümkün olduğunca sık sık yıkanması, yataklıkların 10-15 günde bir değiştirilmesi gerekir. Barınaklarda, akıntı, tahta aksamlarında çatlaklık, metal kısımlarda aşınma gibi kusurlar önlenmelidir. Toplanan dışkılar derin kuyulara gömülmeli ya da kanalizasyon sistemiyle köpek barınaklarının uzağındaki fosseptik çukurunda toplanmalıdır. Barınaklar günlük olarak temizlenmelidir.
 
Kangal Köpeklerin Beslenme Donanımı

Yemek Kabı: Köpeklerin beslenmesi krom-çelikten yapılmış, kalın cidarlı ve 3 litre kapasiteli kaplar aracılığı ile sağlanmalıdır. Bu ölçüler köpeğin yemeğini kabın dışına dökmeden yiyebilmesi için idealdir. Bu kap her yemekten sonra sabunlu su ile iyice yıkanıp, bol su ile durulanmalıdır.

Su Kabı: Köpeklerin su ihtiyacı paslanmaz çelik veya galvanizli sacdan yapılmış kaplarla karşılanmalıdır. Köpekleri için hazırlanan su kaplarının beton veya mermer malzemeden yapılmış olanları da vardır. Su kabı en az 15 litre olmalıdır. Su kabı her zaman temiz tutulmalı ve taze suyla dolu bulundurulmalıdır. Kış mevsiminde ılık su verilmesi daha iyi olur.
 
Kangal Cinsi Köpeklerde Tasma Kullanımı

Deri Tasma: 75 cm uzunlukta, 3-4 cm eninde, 5 mm kalınlığında yumuşak köseleden yapılmış olmalıdır. Tasma, köpeğin boyun çapına göre ayarlanabilmelidir. Tasma boyuna iki parmak genişliğinde takılmalıdır. Yani ne kolayca çıkmalı ne de boynunu sıkmalıdır. Bu tasma, köpeği yedekte gezdirmek, bir yere bağlamak veya saldırganlık eğitiminde sevk kayışı ile birlikte kullanılmalıdır.

Sivri Çıkıntılı Tasma Kullanımı: Kangal ve köylerinde çengel ismini verdikleri, köpeğin başka bir köpek ile veya kurt ile boğuştuğunda daha az zarar görmesini sağlayacak, demirden yapılmış, dışa doğru sivri çıkıntılı tasmalarda kullanılmaktadır.

Sevk Kayışı: Köpeği sevk için kullanılan bir gereçtir. Deriden ve ipten dokunmuş olanları da vardır. Bir ucunda tasmaya iliştirilmek amacıyla yerleştirilen bir mandal ve diğer tarafta elin bileğine geçecek bir şekilde halka bulunur. Normal uzunluğu 150 cm, eni 2 cm, kalınlığı en az 6-8 mm olmalıdır.

Bağlama zinciri: Köpeği kulübede veya arazide herhangi bir yere bağlamak amacıyla kullanılır. Bağlama zinciri mutlaka deri tasma ile kullanılmalıdır. En az 2 metre uzunluğunda olmalıdır. Bu zincirin ucunda, deri tasmaya bağlanacak bir mandal ve orta kısmında birkaç adet fırdöndü bulunmalıdır.

Ağızlık: Köpeğin etrafındaki canlılara zarar vermesini önlemek için kullanılan özel bir gereçtir. Köpeğin toplum içinde gezdirilmesi, araba içinde nakledilmesi, gerekli sağlık muayenesi ile aşı ve enjeksiyon uygulamalarında kullanılır. Ağızlığın yapıldığı kayış yumuşak deriden veya plastikten olmalıdır.
Kangal Cinsi Köpeklerin Bakım Ekipmanları

Tarak: Paslanmaz çelikten yapılmış ve dişler arasında bir mm açıklık bulunan taraklar tercih edilmelidir. 
Fırça: Sert plastikten veya hafif metalden yapılmış, çeşitli sertlik dereceleri olan gereçlerdir.
Mandal: Deri veya bez sevk kayışları ile bağlama zincirlerini birbirine bağlamaya yarar. Mümkün olduğu kadar kuvvetli mandallar tercih edilmelidir.

Jako Papağanı Eğitimi Nasıl Yapılır?, Jako Eğitimi (Detaylı Anlatım)

Gözleri siyah bebek, gri ise 1-2 yaş açık sarı ise 2-3 yaş tam sarıya dönmüş jako papağanları 5 yaş üstündedir. Kırmızı kuyruklular jako bordo kuyruklular ise timneh olarak geçer bunları petshop’lar anlamayan insanlara jako diye satmaktadırlar.

Jakoların yaşları ve cinsiyetini öğrenmek çok zordur, bunun için yurt dışına boynundan tüy ya da kan örneği gönderirsiniz bu işlemi siz yapamayacağınız için mutlaka bir hekim kontrolü gerekmektedir, yoksa jakonuza zarar verebilirsiniz, bu dna testleri için özel birkaç hastane bunu sizin yerinize yapmakta ve yurt dışına yollamaktadır.

Sahibini çok iyi benimseyen ve sahibini etkilemek için türlü yollara başvurabilen bir papağandır. Bunun içinhenüz bir papağan almadıysanız ve jako papağanı almayı düşünüyorsanız tekrar düşünmenizi tavsiye ederim.

Sabırsız, inatlaşan ve çabuk parlayan bir insansanız size önerim diğer türleride incelemeniz olacaktır, jako papağanları gerçekt eneğitim süresince size zor günler geçirtebilir.

Göz temasından sürekli kaçının, ürkmesini veya size üstünlük sağlamasını engellemiş olursunuz, genel olarak jako papağanları sizi ürkütmek için veya korkusundan hırlar.

Hergün aynı saatlerde yanına gidin ve hırlamayı kestiği mesafede durup bişeylerle uğraşın, bunun için en uygun yöntem bir sandalyede göz temasından kaçınarak oturmak olacaktır. Hergün bu mesafe kısalacaktır ve en sonunda artıkkafesin yanında durmanıza rağmen hırlamadığını göreceksiniz.

Asla ona bağırıp kızmayın, sizinle inatlaşabilir veya ürküp size hiçbir şekilde yakınlık göstermeyebilir. Hergün yemini suyunu koyarken kısık sesle ona tatlı kelimeler söyleyebilirsiniz. Size alışması sürecinde bunları yapmanız işleri daha kolay hale getirecektir. Jako beslemek bir ayrıcalıktır.

Onarıcı Maske Nasıl Yapılır?, [Onarıcı Maske Tarifi]

Cilt Onarıcı Maske Tarifleri
2 demet maydanozun yapraklarını temizleyip bir su bardağından biraz az miktarda suyun içinde 5 ila 10 dakika kadar  kaynatın ve süzgeçten geçirin. Soğuduktan sonra suyuna daha önceden çırpılmış bir yumurta sarısı ile  bir çorba kaşığı bal ilave edip iyice karıştırın. Hazırladığımız bu maskeyi yumuşak bir fırça yardımı ile cildinize sürdükten sonra yaklaşık onbeş dakika süre ile bekletip ılık su ile durulayın.

Diğer Maske Tarifleri

Çırpılmış bir yumurtanın içine bir tatlı kaşığı deniz suyu ile iki tatlı kaşığı limon suyu ilave edip iyice karıştırın. Sonra bu karışımın içine bir kahve fincanı zeytinyağını yavaş yavaş ilave ederek koyu bir kıvama ulaşıncaya kadar karıştırın. Hazırladığınız bu karışım mutlaka bir gece buzdolabında dinlendikten sonra cildinize uygulayıp yaklaşık yarım saat bekletin ve cildinizi ılık su ile temizleyin.

Cildinizin yumuşacık bebek cildi gibi olmasını istiyorsanız dört adet aspirini bir tatlı kaşığı suyun içinde iyice ezerek erimesini sağlayın. Ezdiğiniz aspirinleri cildinize onbeş dakika kadar  bekleyin ve duru su ile cildinizi temizleyin. Cildinizin pamuk gibi yumuşacık olduğunu birkaç uygulama yaptıktan sonra fark edeceksiniz. Eğer hassas bir cilde sahip değilseniz aspirinleri su yerine limon suyu ile de eritebilirsiniz.

Yüzdeki Yağ Beneklerini Gidermek Ve Gözenekleri Beslemek İçin Elmalı Maske

Kabuklan soyulmuş 2 tane elma dilimlenerek kekik suyunda pişirilir. Daha sonra elmalar ezilerek lapa haline getirilir. Hazırlanan lapaya bir kahve fincanı karpuz suyu, 1 tatlı kaşığı tarçın, 1 çorba kaşığı kaymaklı yoğurt eklenir. Krem kıvamına gelinceye kadar yulaf unu serpilerek yoğrulur. Hazırlanan elmalı krem ocakta ısıtılarak yüze fırça yardımı ile sürülür. Hazırlanan elmalı krem, yüzde oluşan yağ beneklerini yok ederken aynı zamanda, ciltte bulunan gözenekleri de beslemektedir.

Ciltteki Sivilceler Ve Gözenekleri Beslemek İçin Akburçak Maskesi

Akburçak taneleri havanda dövülerek un haline getirilir. Hazırlanan un damıtılmış su ile kumuşak bir kıvama gelinceye kadar yoğrulur. Yumurtanın sansına, yanm kahve fincanı zeytinyağını ve 2 tatlı kaşığı bal eklenerek çırpılır. Çırpılan karışım burçak hamum ile karıştırılarak krem kıvamına gelinceye kadar yoğurulmaya devam edilir. Elde edilen krem, yüzdeki gözenekleri beslemek için yüz kısmına fırça yardımı ile uygulanır.
Yüzdeki sivilceleri gidermek içinde uygun bir maskedir.

Cilt Onarıcı Bitkisel Maske :

Dr. Elif  Güveloğlu’nun önerdiği bu maskeyi, her cilt tipi kullanabilir. Bu maske, cildinizdeki hasarı en kısa zamanda onaracaktır.

* 1 tatlı kaşığı kadar doğal ve katkısız süzme bal,

* 1 yemek kaşığı kadar katkısız, ev yapımı yoğurt,

* 1 tatlı kaşığı kadar badem yağı,

* 1 yemek kaşığı kadar taze sıkılmış havuç suyu.

Önce maskeyi uygulayacağınız yüz ve boyun bölgenizi temizleyin.

Temiz bir kap içerisinde tüm malzemeleri iyice karıştırın ve bu karışımı yüz ve boyun bölgenize uygulayın.

Uygulamanın ardından ortalama yarım saat kadar bekleyin ve daha sonra ılık su yardımı ile cildinizi ovalayıp, masaj yaparak temizleyin ve gül suyu sürün.

Uyguladığınız, Havuç Maskesi sayesinde, cildinizin asit ve baz oranları dengelenecek. Hasarlı olan cildiniz onarılacaktır.

Doğal ayak bakımı nasıl yapılır?, Püf noktaları…

Ayak bakımı kişisel hijyenin en önemli parçalarından biridir. Bütün gün ayaklarımızın üzerinde durduğumuz düşünülürse ayak sağlığının da genel anlamda ne kadar önemli olduğu tartışılmaz. Düzenli bir şekilde pedikür yaptırmak ayaklarınızı şımartmanın en kolay yolu ancak evde de takip edebileceğiniz doğal bakım ritüelleri, bedavaya uygulayabileceğiniz kürler var.

Sağlıklı ve güzel ayaklar için ne yapmalı?

Ayaklarınızı her gün ılık ve sabunlu suyla yıkayın. Ardından serin suyla durulayıp bir havlu yardımıyla ve parmak aralarını atlamadan iyice kurulayın. Dilerseniz ayaklarınıza ekstra bakım için talk pudrası veya krem sürebilirsiniz.

Ayakkabı satın almak için en iyi zaman günün geç saatleridir. Yani ayaklarınızın biraz şiş olduğu zamanlar. Ayaklarınız en şiş haliyle rahat etmişse doğru bir seçim yapmış olursunuz.

Güneşe çıktığınız zamanlarda eğer sandalet veya parmak arası terlik giydiyseniz ayaklarınızın üst kısımlarına mutlaka güneş kremi sürün.

Topuklarınızı ponza taşıyla düzenli bir şekilde temizleyin. En ideal zaman duşta… Saçınızda bakım kreminiz, bekliyorken zamanı bu şekilde değerlendirebilirsiniz… Ölü hücrelerden arının, bebek gibi ayaklara sahip olun!

Yatmadan önce yıkadığınız ayaklarınıza, özellikle de topuklarınıza nemlendirici sürün. Ama parmak aralarına kaçırmamaya gayret gösterin çünkü nemli kalan bu bölgelerde mantar oluşabilir.

Yatmadan önce yapabileceğiniz bir şey daha; ayaklarınıza yoğun bir krem sürün ve ardından yün çorap giyin. Yazın uygulaması biraz zor ama gerçekten işe yarıyor! Sabaha pamuk gibi ayaklar garanti!

Ayaklar yorgun olduğunda tabanlar ağrır, yere zor basarsınız. Böyle zamanlarda tam rahatlayabilmek için tercihen birinden size ayak masajı yapmasını rica edin. Ya da kendiniz yapın! Deneyince vazgeçemeyeceksiniz. Ayrıca tazyikli soğuk su da yorgun ayaklara çok iyi geliyor.

Önümüz yaz… Tatilinizi plajı kum olan bir yerde yapacaksanız dalgaların vurduğu bölgelerde çıplak ayak yürüyün. İnce, minik kum parçaları ayaklarınızda ‘peeling’ etkisi yapacaktır.

Son tavsiyemiz yanınızda daima yara bandı taşımanız. Babet ayakkabılar, topukluklar özellikle yazın çorap giymeyi tercih etmediğimiz için veya sıcaktan ayaklarımız şiştiği için sıkabiliyor. Günün yükünü kaldıran ayaklarınıza acıyın, kilit bölgelere yara bantlar yerleştirerek önlem alın.

Ayak bakımında uyguyalayabileceğiniz doğal reçeteler

Ayak banyosu

1 limonun suyu
¼ çay kaşığı tarçın tozu
2 yemek kaşığı zeytinyağı
¼ su bardağı süt
Su

Ayaklarınızın rahatça gireceği bir leğeni sıcak suyla doldurun ve içine limon suyunu, tarçını, zeytin yağını ve sütü dökün. İyice karıştırın.
Ayaklarınızı leğenin içine sokun ve 10-15 dakika bekleyin.
Ayaklarınızı sabunla yıkayıp havlu yardımıyla kurulayın. Ardından krem sürün.

Ayak kremi

1 yemek kaşığı badem yağı
1 çay kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı buğday tohumu yağı
12 damla okaliptüs esansyel yağı
Koyu renkli cam şişe (kremi ışıktan korumak, bozulmasını engellemek için)

Koyu renk cam şişenin içine badem, zeytin, buğday tohumu ve okaliptüs yağlarını koyun.
Sıkıca kapattığınız şişeyi çok iyi sallayın, yağların iyice karışmasını sağlayın.
Hazırladığınız kremi ayaklarınızı yıkayıp kuruladıktan sonra sürün.

Yaz mevsiminde ayak bakımı nasıl olmalı?
Yaz aylarında ortopedik veya deri bir ayakkabı kullanmanız gerekir. Bilhassa uzun süre aynı ayakkabıyı giymemeye özen göstermelisiniz! Mantar enfeksiyonu yazın çok sık görüldüğünden, ayaklarınızı yıkadıktan sonra mutlaka kurulamanız gerektiğini de unutmayın.

Göz Makyajının Püf Noktaları Nelerdir? İşte Göz Makyajının Detayları

ÇIKIK GÖZ Makyajı nasıl yapılır?

Bu göz şeklinde göz kapağı daha ön planda ve şiş göründüğü için, göz kapağını geriye çekicek şekilde bir makyaj uygulanması gerekir.
1) Öncelikle göz kapağına koyu renkli mat bir far sürülür.
2) Gölge far göz kapağı üzerinde yoğunlaşır ve soluklaşarak kaşlara doğru çıkar.
3) Göz kapağı kıvrımı koyu bir hat şeklinde belirginleştirilir.
4) Göz kalemi gözün üstüne kalın ve alt bölümde gözün içine sürülür.
5) Rimel sadece üst kirpiklere sürülür.

ÇUKUR GÖZ Makyajı Yapmanın Püf Noktaları

Çukur gözler göz kapaklarının yapısından dolayı olduğundan daha küçük gözükürler. Bundan dolayı açık renk far kullanılarak göz daha belirgin hale getirilir, ayrıca çıkık olan kaş altlarını da geri plana çekmek gerekir.
1) Kaş altlarına orta koyu renkte bir far ve göz kapağı üstüne açık, pastel tonlarda astar far sürülür.
2) Kirpik üstleri aydınlık olacak şekilde göz kapağı ile kaş arasına çok koyu olmayan bir farla gölge yapılır.
3) Kalem ve eye-liner gibi uygulamalar sadece göz kapağına ince bir şekilde uygulanır.
4) Göz içine beyaz kalem sürülür.
5) Rimel üst bölüme yoğun, alt bölüme de daha hafif bir şekilde uygulanır

KÜÇÜK GÖZ İçin Makyaj Teknikleri

Küçük gözler yüzdeki orantıyı bozabileceği için amaç bu gözleri doğru kalem ve far uygulamaları yaparak daha belirgin, iri hale getirmektir.
1) Göz kapağına açık renkli astar far sürülür ve orta koyulukta mat bir far kullanılarak gölge yapılır.
2) Far göz kuyruğu üstünde yoğunlaşmalıdır.
3) Kirpik üzeri ve kaş altları açık renkli far kullanılarak aydınlık bırakılmalıdır.
4) Beyaz renli kalem göz içine sürülür.
5) Alt ve üst kirpikler yoğun bir şekilde boyanır.

YUVARLAK GÖZ Makyajı Nasıl Yapılmalıdır?

Gölgelendirme gözün dış kısmında yapılarak, yüze şaşkın bir ifade veren yuvarlak göz yapısı olabildiğince badem göze yaklaştırılır.
1) Göz kapağına astar far sürülür.
2) Göz çukuru kısmına koyu renk far uygulanır, dışa doğru kaşa paralel uzatılır ve kaş yayına doğru renk olarak arttırılır.
3) Göz kapağı kıvrımı belirginleştirilir.
4) Alt ve üst kirpik diplerine çizilen çizgiler, kuyruk kısmında dışa doğru uzatılmalıdır.
5) Alt ve üst kirpikler dış, uç noktalarda belirginleştirilir.

DÜŞÜK GÖZ KAPAĞI olanlar nasıl makyaj yapmalıdır?

Göz kapakları gözün renkli kısmını örter ve bu kişinin olduğundan daha yaşlı ve üzgün görünmesine neden olur. Bu gibi gözlerde göz kapaklarını daha belirsiz hale getirip, gözü ön plana çıkarıcı işlem yapılmalıdır.
1) Mat ve koyu renk astar far uygulanır.
2) Orta koyulukta mat bir gölge farla göz pınarından, kaşın orta bölümüne doğru çıkarılır.
3) Far kirpik üstlerinde iyice açılır ve yukarı çıktıkça koyulaşır.
4) Genellikle kalem uygulanmaz ya da çok ince uygulanır.
5) Altta göz ucundan yukarı doğru hafif gölge yapılır.
6) Sadece üst kirpikler boyanır.

YAKIN GÖZLER için Makyaj Yapma Sırları

Bu yapıdaki gözlerde gözün kuyruk kısmının dikkat çekmesi gerekmektedir ve kaşlar kontrol edilerek birbirinden uzaklaştırılmalıdır.
1) Astar far tüm göz kapağına uygulanır, gözün iç ucu açık renk, dış kısmı koyu renk boyanır.
2) Kalem ve eyeliner gözün iç ucundan değil, biraz daha geriden başlanarak sürülür.Gözün dış ucundan dışarı ve yukarı doğru taşırılır

UZAK GÖZLER İçin Faydalı Makyaj Tavsiyeleri

Uzak gözlerde makyaj yoğunluğu gözün iç bölümünde yer almaktadır..
1) Kaşın kuyruk kısmına aydınlatmak amacı ile açık renk far sürülür.
2) Göz kapağı kıvrımı buruna yakın olan bölgede daha belirgin hale getirilir.
3) Kirpik diplerine çekilen çizgi bu bölümde sert hat oluşturmayacak şekilde kalın uygulanır.
4) Astar far uygulandıktan sonra sürülecek gölge far burun kökünden kaşlara doğru çıkartılır ve bir yay çizilerek göz kapağına inilir.Gözün uç kısımlarında renk açılmalıdır.

Dans Türleri Nelerdir?, Dans Çeşitleri ve Kısa Bilgiler


Vals

Vals, 19.yüzyılın başlarında Avusturya ve Almanya’da dans edilen bölgelerin yerel farklılıklarını bünyesinde barındırarak gelişim göstermiştir. Özellikle Kuzey Avusturya’nın ‘Landlob der Enss’ bölgesinde uygulanan dans stili ‘Londler’ adını alarak çok popüler olmuştur.

Vals kısa sürede Johann Strauss’un müziğinin etkisiyle Viyana’da ve 1812 yılından itibaren de İngiltere’de geniş kitlelere ulaşmış, aristokrasinin beğenisini kazanarak baloların vazgeçilmez eğlencesi olmuştur. Günümüzde Vals ‘Viyana Valsi’ ve ‘Modern Vals’ olmak üzere iki farklı ritim ve kategoride dünya dans literatüründe yer almaktadır.

Dans Türleri

Tango

Tango, Buones Aires, Arjantin ve Montevideo, Uruguay kökenli bir dans ve müzik türüdür.
Tango ile insan kendi vurgusunu, kendi sesini, kendi ritmini yansıtırken, karşısındakine ait olanı dinleme şansını bulur.
Tango mükemmel bir dil ve öğrenen herkese, sunduğu sonsuz seçeneklerle, eşsiz bir iletişim sağlar.
Tango, kendiliğinden ve yapanın yarattığı bir danstır. Çoğu zaman ise hayatın metaforik bir ifadesi olarak adlandırılabilir. Tango o kadar doğaldır ki, bazen gerçekliğe bir karşı çıkış veya kendini yeniden gerçekleştirme biçimi olarak görülür. Tango, içinde hezeyanı, hüznü, bireyselliği, iktidarı, tutkuyu, aşkı, bir olmayı, neşeyi, paylaşmayı, hoşgörüyü, yani hayata dair çok şeyi barındırır.

Farklılıklara, seçimlere, olasılıklara yer bırakmayan büyük kent yaşamında tutsak olmuş, kendisine, en temel, en yerleşik rolüne, cinsel kimliğine dahi yabancılaşmış günümüz insanının isyanıdır tango…

Öyleyse tango, dans etme yeteneğine sahip olanların değil, herkesin dansıdır.
Tango seyredenin değil, yapanın dansıdır.

Çarliston

Çarliston, 1920’lerde son derece yaygın olan ve sık sık yeniden canlanan caz dansıdır. Tek başına, çiftlerle ya da grup halinde yapılır. Temel ayak figürü, ayak uçlarının içe, topukların dışa döndürülerek atılmasından oluşur. 1903 kayıtlarında adına rastlanan Çarliston, ABD’nin bütün güney eyaletlerinde bilinen, özellikle de Güney Carolina’da bulunan, Charleston şehri ile özdeşleştirilen, Afro-Amerikanlar’a özgü bir halk dansıdır.

Cha Cha

Küba familyası danslarının diğer bir üyesi olan Cha Cha, aynı zamanda sosyal Latin-Amerikan danslarının en popüler olanıdır. Cha Cha’nın birçok hareketinde bu sebeble Rumba Mambo hareketlerinden benzerlikler vardır. Cha Cha adı İspanyolca’da ‘Chacha’ çocuk bakıcısı demektir.

Cha Cha dansı, müziğinin de olduğu gibi; canlı, göz alıcı, alaycıdır ve coşkun ritmiyle dünyadaki tüm dansçıların rağbet edip zevk alacağı türden nadir bir eğlence sunar.

Swing

Swing, 1920’li yılların sonlarına doğru gelişmeye başlamış ve 40’ların ortalarına kadar da etkisini sürdürmüştür. Bu dönem müzisyenleri, müziklerine rahatlık hissi ve çok sıkı olmayan bir ritim anlayışı katmış, sekizlik nota kalıbını kullanmışlardır. Bütün bunlar da swing hissini karakterize eden önemli unsurlardır. Dönemin eserlerinin çoğu, orkestralar tarafından icra edildiğinden swing dönemi aynı zamanda caz orkestralarının ‘altın çağı’ olarak da düşünülebilir. Ritmik yapısından ötürü bu müzik dansı seven birçok insanın dikkatini çekmiştir ve büyük heyecan uyandırmıştır.

Rock’n Roll

Rock’n Roll dansı ‘sallan ve yuvarlan’ anlamına uygun olarak yapılan bir dans türüdür. Bu dans, Rock and Roll denen müzikle birlikte 1950’li yıllarda gençler arasında en çok sevilen dans türüydü. Dansın en bilindik hareketi, erkeğin kadını havaya doğru atıp sonra tekrar yakalamasıdır. Dansta akrobatik hareketler kullanılır. Günümüzde daha çok gösteri amacıyla sergilenen bir yarışma dansı haline gelmiştir.

Break Dance

Dansın adının break dance olmasının sebebi, hip hop müziğinin temel öğesi olan breakbeat’e uyumlu bir şekilde hareket edilmesidir. Aynı müzik gibi dansta da Bebop, Soul-Train, Funk gibi akımlardan etkilenme ve onları yeniden harmanlama söz konusudur. Tabii ki bunların üstüne yeni şeyler de ekleyerek; kafanın üzerinde dönerek yapılan helikopter dansını ya da birbirinin bedenine akım vererek kıvrılma yoluyla yapılan electric boogie’yi daha önce kimsenin denemediği kesindir. Bu zor hareketler bir bakıma gettoda yaşayan ve hayatta çok fazla yer alamayan gençlerin kendi bedenleri üzerindeki hakimiyetlerinin bir ifadesidir. Onlar da sokaklara çıkıp dans ederek hip hop’un tüm dünyaya yayılmasında etken olmuşlardır.

Mambo

Mambo, Küba’da daha çok Haitililer’in yaşadığı bölgede ortaya çıkmıştır. Mambo dansı, 1943 yılında Havana’daki La Tropicana adında bir gece kulübünde sunduğu dans ile Perez Prado’ya atfedilir. Mambo birçok danstan etkilenmiştir. ( Afrikan, Cuban, Jazz, Hip-Hop ve hatta Bale) Bundan dolayı Mambo’da asla adımlar bitmez. Birçok insan, Mambo’yu çok hızlı bir dans gibi görür. Gerçekte Mambo yavaş, titiz ve çok fazla hareket gerektirmeyen bir danstır.

Samba

Samba müziği ve dansı Brezilya’dan dünyaya yayılmıştır. Kökü Afrikalı kölelere dayanır. Brezilyalılar tarafından yapılan biçimi, kurallara bağlı ve oldukça biçimlendirilmiş balo salonu dansından çok daha zordur. Kadın ve erkek farklı ve beraber ama dokunmadan dans ederler. Kadınların dansı her ayağın topuk üzerinde döndüğü, hızlı simetrik ayak hareketleri olarak betimlenebilir. Bu ayak hareketlerinin yanı sıra, kalça ve omuzları kıvırarak bütün vücudu harekete geçiren bir dans oluşturulur. Erkekler de aynı adımları atarlar ancak bunlara hızlı kalça ve omuz hareketleri eşlik etmez. Erkekler kadınların çevresinde dans ederek dönerler. Samba’nın Brezilya müziğine ait tamborim, chocalho, reco-reco ve cabaca gibi enstrümanlar ile hayat bulan, kuvvetli davul ritimleri taşıyan özgün ritimli bir müziği vardır.

Mazurka

Mazurka, Mazurya iline özgü bir çeşit Leh halk dansı ve müziğidir. Bu dansın ezgileri romantik çağda tüm Avrupa müziğini etkilemiştir. 16. yüzyılda ortaya çıkan Mazurka, Polonya Sarayı’nca da benimsenmesine karşın bir köylü dansı olarak kalmıştır. Daha sonra Rus ve Alman balo salonlarına, 1830’larda da İngiltere ve Fransa’ya ulaşmıştır. Genellikle bir, dört ya da sekiz çift tarafından yapılır. Elliden fazla, değişik dans adımı vardır. Chopin, piyano için birçok mazurka bestelemiştir.

Twist

60’lar öncesi popüler olan, çiftlerin birbirine dokunmasıyla ünlü ‘touch’ adlı dans şekli, 60’ların başından itibaren yerini büyüklerin nefret ettiği, gençlerin ise çok sevdiği, dans mı yoksa jimnastik mi tartışması yaratan ‘twist’ e bırakmıştır. Chubby Checker’ın başını çektiği ‘twist’ dansı, banyo sonrası havluyla kurulanırken yapılan hareketlerden ilham almıştır.

Oryantal

Doğa olaylarını beden hareketleriyle sembolize etmeye çalışan insan; göbeğini, kalçasını ve belini kullanmıştır. Depremi anlatmak için bedeni titretmeyi, fırtınayı anlatmak için ani kalça atışlarını ve hortumu anlatmak için de gövdeyi baştan ayağa dalgalandırmayı keşfetmiştir. Oryantalin de ilk tohumları milattan yüzyıllarca önce böyle atılmıştır. Arabistan yarımadasında ise oryantal, insanın dünyaya geliş öyküsünü anlatabilme çabasıyla, milattan iki bin yıl kadar önce ortaya çıkmıştır.

İnsanı dünyaya getiren kadındı; bu nedenle bunu anlatanlar da kadınlar oldu. Hamilelik sürecinde yaşanan sancılar ve doğum sırasında kasılan, titreyen bedenler; dans dilinde vücut bulmuş oldu.

Selçuklular döneminde Anadolu da oryantal dans türüyle tanıştı. Zaten kendi kültüründe benzer dansları barındıran Anadolu, böylece Arap kültürünün de katılımıyla sentez bir oryantal yaratmıştır.

Salsa 

Salsa, genellikle Karayipler kökenli olduğu varsayılan bir müzik ve oynama çeşididir. Önceleri yalnızca Güney/Orta Amerika kökenli kişiler arasında yaygın olan bu müzik türü, özellikle 1980’lerden sonra yeryüzünün her köşesinde sevilir duruma gelmiştir.

Birkaç müzik türünün karışımından oluşmuş olan Salsa, sık sık da Küba kökenli değişik müzik türlerini tanımlamak için de kullanılır. Belki de bu yüzden bu türe İspanyolca’da ‘sos’ anlamına gelen Salsa sözcüğü uygun görülmüştür.

Salsanın kökeni konusunda değişik görüşler vardır. Çoğunlukla salsanın öncelikle Küba’nın ‘Son’ müziğinden geldiği öne sürülse de, bazıları kökeninin 1950’lerin New York’unda görülen müzik biçemlerinin karışımından oluştuğunu öne sürerler. Her durumda, bu müzik türündeki Karayipler etkisi yadsınamaz.

Merengue

Merengue, Dominik Cumhuriyeti’nin yerel dansı olmakla beraber, komşu ülke Haiti’nin de etkisinde kalmıştır. Dansın kökeninin iki popüler hikâyesi vardır. İlk hikayeye göre bu dans, zincirlenmiş olan kölelerin hareket edebilme arzusuyla yaptıkları davranışları konu alır. Diğer hikaye ise, bu dansın ülkedeki bir devrim sırasında bacağından vurulan bir kahramanın eve dönüş partisinde yandaşlarının zıplayarak ve bir bacaklarını sürükleyerek yaptıkları hareketleri temsil ettiğini söyler.

Orijinal olarak Merengue, çiftler halinde değil, bir çember halinde yapılır. Hızlı ayak hareketleri ve omuzların silkinme hareketi dansın karakterini oluşturur. Merengue, özellikle 19. yüzyıl ortalarında popüler hale gelmiştir.

Bachata

Bachata, Dominik kökenli müzik ve dansın adıdır. Yerli dilinde ‘acılı aşk şarkısı’ manasına gelir. Biraz bolero ve daha popüler bir dans olan merengue’nin karışımıdır. Temel enstrümanı gitardır. Temeli ayak adımlarına dayanan dans, şu sıralar özellikle Avrupa’da çok ilgi görmektedir.

Rumba

Rumba’nın yavaş, kalp atışını andıran ritmi ve romantik müziği, onun sonsuz ve evrensel çekiciliğinin ana etkenidir. Dansın kendisi, tutkusuyla partnerini ritmin yoğunluğunda baştan çıkarmaya çalışan duygulu ve kışkırtıcı Latin aşığının özgüvenini ve gücünü simgeler. Ancak Rumbada bayan kolay boyun eğmez. Dişi cilveli ve nazlı edasıyla erkeğini önce cezbedip, sonra onun yakınlaşma isteğini reddederek kendi yaptırımını ortaya koyar. Şayet Tango tutkunun dansıysa, Rumba da hiç kuşkusuz aşkın dansıdır.

Bale

Bale dans, mimik, müzik ve dekor sanatlarının ileri standartta birleştirilerek kullanıldığı bir tiyatro gösterisi olarak tanımlanabilir. Asıl eleman olarak kullanılan dans aslında İtalyanca dans anlamına gelen ‘ballo’ ya da ‘balletto’ sözcüğünden türetilmiştir. Görsel sanatların en pırıltılısı olan bale, özellikle küçük kız çocuklarının düşlerini süsleyen büyülü bir dünyadır. Disiplinli, özverili, algılamadaki gelişimin temellerini atan, alabildiğine renkli ve zevkli, uzun bir süreçtir bale eğitimi… Bale eğitiminde enstrüman ‘vücut’tur. Bu nedenle, çocuğun anatomik yapısı gözetilmeden verilen yüklemeci ve gösterişe dayanan eğitimin zararları, ömür boyu sürmekte ve en önemlisi balenin düşünsel ve zeka ile ilgili boyutunu da etkileyerek asıl amacından uzaklaşmaktadır.

Son olarak belirtilmesi gerekir ki; eğitimi ve süreci ne kadar uzun ve zorlu olursa olsun duyguların, estetiğin ve tutkuların düşsel bir dışavurumudur bale.

Flamenko

Flamenko, Güney İspanya’nın Endülüs bölgesine özgü ama bu bölgeyle sınırlı kalmamış bir müzik ve dans türüdür.

Bizler belki de, asırlardır süregelen bu gizemli müzik ve dansın içinde barındırdığı hüznün güzelliğine, içinde bulunduğu hüznü terk etmek istemeyen insanların halini anlatan ve flamenko sanatına ilham veren bu ruhani güce (İspanyolca karşılığı Duende’dir) kapılıyoruz ve flamenko sanatından bu kadar çok etkileniyoruz.

Flamenko’nun özü şarkıdır. Çoğunlukla gitar ve doğaçlama dans şarkıya eşlik eder.

Paso Doble

‘Paso Doble’ terimi dansın kültürünü pek de çağrıştırmayarak ‘iki adım’ anlamına gelir. Tıpkı İspanyolların boğa güreşlerindeki gibi erkeğin bir matadoru ve kadının da pelerinini temsil ettiği bu dans, sadece anayurdu İspanya ve Fransa’da değil, tüm dünya çapında etkisi yok olmayacak bir tutku silsilesi yaratmıştır. Paso Doble’nin kolaylaştırılmış sosyal versiyonu, yaş veya kabiliyet sınırı tanımaksızın dünyadaki dans kulüplerinde görülebilir. Özellikle İspanya, Fransa, Latin-Amerika ülkelerinde daha yaygındır.

Sirtaki

Günümüz Yunan kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelen Sirtaki Dansı, Bizans döneminde İstanbul’da oynanan Hasapiko Argo dansından doğmuştur. Sürgün ve göçmen düşlerin öksüz çocuğudur sirtaki. Kara sevdanın, çaresizliğin, koyvermişliğin, avareliğin dansıdır. Ama aynı zamanda umudun, aşkın ve coşkunun dansıdır. Yalın ve gönlü zengin bir danstır; güler yüzlüdür, hayatın kutsallarını fazlaca ciddiye almaz. Ayrıca sirtaki için sürgün yollarının, yitirilmiş aşkların ve erişilmez düşlerin dansı da denebilir.